1 Aralık 2011 Perşembe

4. ve 5. ay

4. ayın son gününe özel


5.ayın son gününe özel

Zaman hızla akıp gitmeye devam ediyor. Ben Murathan'ın 4. ayında neler olup bittiğini yazarken Murathan şimdi 5. ayını bitirmek üzere. Bu yüzden yine 'ikisi bir arada' yapacağız.
Bir çok konuda akranlarından önde giden küçük tırtıl diş çıkarma olayını da bir an evvel halletmek istemiş olacak ki küçük tırtık alt çeneden belirdi.


Son zamanlardaki huzursuzluğunun sebebi buymuş meğer. Küçük küçük ateşler ve mızmızlıklar dışında fazla bir sıkıntı yaşamadı fakat eline geçen herşeyi ağzına götürme eğilimi hızla devam ediyor. Yeni çıkan iki küçük tırtıkı kutlamak için diş buğdayına dair tüm ritüelleri yerine getirdik. Hem benim okuluma hem babasının iş yerine gidip arkadaşlarımızı da bu etkinliğe dahil ettik.

Annenin okulunda olası meslekleri analiz ederken

 Çatalda karar kıldı

 Babayı iş yerinde ziyaret
İlk kırt

Bu ay Murathan emeklemeye hız kazandırdı. Hız derken saatte 50-60 santimlik bir hızdan bahsediyoruz :) Ama bu bile onu fazlasıyla yoruyor. Hatta biz bu aktiviteyi uykudan önce yapmayı tercih ediyoruz ki uykudan önceki savaş evresini çabuk geçelim... Emeklemenin hız kazanmasıyla yürüme refleksi geriledi. Gelişim psikolojisi okumuş bir anne olarak bunun doğal olduğunu bilmek içimi rahatlatıyor. Bacaklarının kontrolünü sağlayamadan yeni doğmuş ceylanlar gibi sağa sola yalpalıyor.
Kilosu 8.200 gr, boyu 70 cm.
Uykular hala sıkıntılı, akşam saatlerinde uyumamak için ciddi bir savaş veriyor. Oysa gün içinde çok rahat geçiyor uykuya, bunun sebebini hala anlayabilmiş değilim.
Ağlamaktansa en tiz sesiyle çığlık atmayı tercih ediyor. Bazen o kadar tiz sesler çıkarıyor ki kulağımız çınlıyor. Bu çığlıkların anlamı uykusunun gelmiş olması ya da acıkması oluyor çok zaman, bazen de sıkıldığının en belirgin ifadesi.
Gezmeleri hala çok seviyor, yolda kendi arabasında sağı solu seyrederek oyalanıyor. Dönüş yolunda mutlaka eve 5 dakika kala uyuyor.
Ek gıda denemelerine başladık, gayet iyi gidiyor. Hiçbir yiyeceğe hayır demiyor. Kaşıkla yemekte hiç sıkıntı çekmiyor. Hatta zaman zaman kaşığı bile yemek istiyor :)

 İlk yoğurt

Kendi yeme talebi
Murathan'la yaşamanın keyfi her gün biraz daha artıyor. Gösterdiği tepkiler, gülümseyerek dinlemesi, ona bakmadığınızda bir şekilde seslenerek bakmanızı sağlaması, oynarken kaçar gibi yapıp kafasını yere saklaması, bizi işten döndüğümüzde çıldırtan bir heyecanla karşılaması, kollarımızı uzatınca artık gelmek için hamle yapması (ki aylardır bunun için bekliyordum), emerken durup gülümsemesi ve tuhaf bir ses çıkarıtıp 'konuş benimle' der gibi gözümün taaa içine bakması, yanımda uyurken mırıldanması, gözlerim uykusuzluktan kan çanağına dönse de bir müddet onu izlemeden uyuyamayışım, şarkı söylerken dikkatlice dinlemesi ve bitince ağzını japon çizgi film karakterleri gibi kocaman açarak gülmesi, gıdıklarken çok derinden gelen kahkahalar atması..... Ben bütün bunları beynime yazıyorum, her anın tadını sonuna kadar çıkartmaya çalışıyorum. Zaman çok hızlı ilerliyor. Hastaneden eve gelişimiz dün gibi, küçücük ellerine, ayaklarına, buruşuk cildine bakıp 'ne zaman büyüyeceksin' diye aklımdan geçirirken zamanın bu kadar hızlı geçeceğini tahmin edemiyordum. O yüzden şimdi biliyorum, her ay bir ay önceki hareketlerini özleyeceğim... Özlememek için doyasıya yaşıyorum...

Biz seninle olmaktan fazlasıyla mutluyuz Murathan, tepkilerin hislerimizin karşılıksız olmadığını gösteriyor :) Umarım bu her zaman böyle olur....

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder